Hemen Çıkma Oranı Nedir? Hemen Çıkma Oranı Nasıl Düşürülür? SEO açısından önemi nedir? Ziyaretçiler için Nasıl Bir Önemi Var?
Web sitelerinin daha fazla gelişmesi ve daha çok ziyaretçiye ulaşabilmesi için, birçok teknik mevcuttur. SEO teknikleri olarak geçen bu işlemler, genelde kullanıcı bazlı olmaları gerekir. Fakat birçok web site sahibi arama motoru bazlı optimize işlemlerini yapmaktadır. Arama motorlarının ve ziyaretçilerin ortak paydası olan, birkaç kriter mevcuttur. Bu kriterlerden, hemen çıkma oranı (bounce rate) isimli bir kriter göze çarpmaktadır.
Hemen Çıkma Oranı (Bounce Rate) Nedir?
Ziyaretçilerin web siteye girdikten sonra hiçbir sayfaya tıklamadan, direkt web sitesini terk etmesi durumuna denir. Bu durum arama motorları için yüzde olarak ifade edilip, o şekilde dikkate alınır.
Düşünüldüğünde hem kullanıcılar hem de arama motoru için, oldukça önemli bir kriter olduğu görülüyor. Bir web sitenin bahsi geçen oranı yüksek veya düşük olabiliyor. Bunların birçok sebebi var, öncelikli olarak sebeplerine göz atmamız gerekiyor.
Hemen Çıkma Oranını Etkileyen Bileşenler
Sitenin ziyaretçi tarafından işlem yapılmadan direkt terk edilme oranını değiştiren, birçok farklı unsur ve bileşen mevcuttur. Bunları maddelerin konu başlıkları halinde inceleyelim. Öncelikli olarak;
Site Hızı:
Web sitenin açılma hızı, oldukça önemli bir etkendir. Web site istenilenden daha yavaş açılırsa, kullanıcı için bu durum olumsuz nitelendirilebilir. Her ne olursa olsun, siteniz hızlı açılmalı.
Araştırmalar 2 saniyeden fazla sürede açılan sayfaların, ziyaretçilerin ilgisini çekmediğini ve tepkisine maruz kaldıklarını saptadı. Web sitenin açılma hızını düşürmenin, birçok farklı yolu vardır.
Alternatif yollara örnek verecek olursak; Tema seçimi, CDN kullanmak, Cache eklentisi gibi farklı eklentiler kullanma, Görselleri optimize etme, doğru host seçimi, CSS – Javascript – HTML gibi yazılım kodlamalarının boyutunu düşürme veya optimize etme veya sıkıştırma, Eklenti ve veritabanı optimizasyon programları kullanmak gibi bilinen birçok yöntem vardır.
Bahsi geçen yöntemleri kullanarak, sayfanızın açılma süresini minimum süreye indirmelisiniz. Önerilen yöntemler ise, CSS veya HTML gibi kodları optimize etmeniz. Aynı süreç içerisinde web sitenizde yer alan görselleri de aynı teknikle optimize etmenizdir. Bunları uygulayarak, diğer yöntemlere ihtiyaç duymazsınız.
Pop-up Reklam Kullanımı:
Belli bir ziyaretçi sayısına ulaşan site sahipleri, genellikle sayfalarına veya içeriklerine pop-up reklam alımı yaparlar. Maddi gelir ve sayfanın prestiji için, başvurulan en sık yöntemdir. Prestij ve maddi gelirin yanında, maalesef birden çok götürdükleri olabiliyor.
Tabii düzgün alınan ve reklam yerleştirmesi yapılan sitelere, buradan diyecek bir şeyimiz yok. Olması gerekeni yapmışlar, tebrik ederiz. Söz konusu reklamlar, site açıldığında ziyaretçilerin önüne çıkan reklamlardır. Hemen çıkma oranı yüzdesini kesinlikle etkilemektedirler.
Pop-up tarzı reklamların çıkmaması için, birçok tarayıcı eklentisi mevcuttur. Ziyaretçiler bu durumdan oldukça rahatsızlardır. Ayrıca ilk maddede yer alan, site hızı açılış hızını da düşürmektedir. Durum sadece pop-up reklam ile etkilenmiyor. Metinlerin içinde, sağında, solunda veya temanın herhangi bir yerinde reklam alabilirsiniz. Bu reklamlar genellikle sitenizin açılış hızını düşürmez, fakat kullanıcının tasvip etmediği unsurdur.
Tarayıcı Uyumluluğu:
Web sitenin yazılımı ile tarayıcının uyumlu olması gerekiyor. Hatta sayfanız içerisinde kullandığınız tüm eklenti, yazı tipleri, videolar, görseller ve metinlerin de birçok tarayıcı ile uyumlu olması gerekiyor.
Dikkate alabileceğiniz tarayıcı örnekleri olarak; Google Chrome, Apple Safari, Yandex, Bing, Mozilla, Opera, Microsoft Internet Explorer – Microsoft Edge.
2018 yılının Ocak ayında yapılan araştırmaya göre, en sık kullanılan tarayıcılar yukarıda belirtilmiştir.
Velhasıl web siteniz, tüm tarayıcılar ile uyumlu olmalıdır. Sayfaya giren kullanıcı uyum sorunu çektiği andan itibaren, sayfayı terk etmektedir. Web sayfanızın tarayıcı ile uyumluluğunu test etmek istiyorsanız, size bir önerim var. Hali hazırda kurulan sistemde yer alan tüm tarayıcılar üzerinden, web sayfanızın ekran görüntüsüne ulaşabilirsiniz. www.browsershots.org web sitesinden, bu imkâna sahip olabilirsiniz.
Ayrıca bu uygulamayı kullanmak, tamamen ücretsizdir. Tek tek tüm tarayıcılar üzerinden, sayfanızın nasıl göründüğüne bakmak zordur. Bu yüzden bahsi geçen uygulama gibi, birçok farklı uygulama üzerinden bu işlevi kısa yoldan görebilirsiniz. Velhasıl web siteniz ile tarayıcı uyumluluğu oldukça önemli bir kriterdir.
Mobil Uyumluluk:
Kullanıcılarınız mobilden web sitenize giriş yapabilir. Mobilden giriş yapılan web sitelerin hemen çıkma oranı, diğer platformlardan hemen çıkma oranına göre daha çoktur.
Mobildeki kullanıcılar, web sitenizden daha hızlı çıkış yapmaktadırlar. Çünkü onlar daha sade ve kesin sonuç veren tasarım ister. Bilgisayar ortamındaki tasarımın, en minimal tasarımını görmek isterler. Bu yüzden önerimiz; Sitenizin bilgisayar ortamındaki tasarımı ile mobil platformlardaki tasarımı farklı olmalı.
Fark olarak, tarz farkı değil. İşlevsellik ve sadelik farkından bahsediyoruz. Mobil platformdaki temanız, minimal tarza sahip olmalı. Gerekirse sadece başlıklar ve içeriğe sahip olmalıdır. Genelde sitelerin yan tarafında bulunan eklentiler, mobil platformda yer almamalı. Çünkü zaten ekranın boyutu küçük ve içerik zor okunabiliyor. Bu durumu yan tarafta yer alan eklentiler ile daha zor duruma dönüştürmek istemezsiniz.
Eğer mobil platformdaki kullanıcılarınız için yeni bir tasarım yapmak istemiyorsanız, size bir önerimiz daha var. Bilgisayar platformdaki temanızı, direkt mobil platforma uygun şekilde dönüştürebilirsiniz. Buradan örnek vermeyeceğim fakat birçok uygulama bunu gerek ücretli gerek ücretsiz biçimde yapabiliyor. Önerim kesinlikle, mobilde sade tema kullanmaktan yana.
Site Güncelliği:
Hemen çıkma oranı yüzdesine, direkt etki eden bir kriter değildir. Fakat arama motorları ve kullanıcılar tarafından, önem verilen unsurların en başında yer almaktadır. Web sayfanız daima güncel olmalı ve güncelliği ile kullanıcıları kendine çekmeyi başarmalıdır.
Web siteniz zamanla güncelliğini yitirdiği andan itibaren, bahsi geçen yüzde artış gösterir. Bunu mantık çerçevesinde bir kurama bağlamak mümkün değil ama durum ortada. Ayrıca güncelliğini yitirmiş içeriklerden daha fazla kullanıcı, okumadan hızlıca siteden ayrılıyor.
Bu konuyu açıklamak gerekirse; Bireyler güncel yazılar okumak için sitenize giriş yapıyor ve güncelliğini yitirebilecek tarihte yazılmış içeriğinize giriş yapıyor. Eğer arama motorlarından bu tarz bağlantıya giriş yapıyorsa, o kullanıcı güncel olmadığı anladığı andan itibaren içeriği terk ediyor. Bu şekilde bahsi geçen oran yüzdesi artış gösteriyor.
Bu durumu düzeltmek için, güncelliğini yitirmiş blog yazılarına “Güncelliğini yitirmiştir.” benzeri bir tanım koyabilirsiniz. (İçeriğin üst kısmına, başlığa dahil edilmeden.) Aynı süreç içerisinde çok fazla içeriğe sahipseniz, içeriğinizi silebilir ve sadece güncel içeriklerle dolu bir sayfa olabilirsiniz. Fakat bu son önerim, pek tercih edilmez.
Başlık – İçerik Uyumu:
Arama motorlarından gelen kullanıcılar, belli kelime gruplarını arayarak sitenize giriş yapmışlardır. Eğer web sitenizde yer alan konu başlığı ile içeriğiniz uyumlu değilse, ziyaretçi işlem yapmadan direkt sitenizden ayrılır.
Bu durum, gayet olağan ve sık karşılaşılan durumdur. YouTube tarzı platformlarda bu durumu açıklayan terim mevcuttur. Buna “Click Bait” denir. Tabi web siteler için aynı durumda karşılaşmak güç gibi gözükebilir. Çünkü arama motorlarının birçok algoritması var ve başlık ile uyumsuz içeriğe sahip sayfayı, aramalarda ziyaretçilere önermez.
Ama gerek site içi link inşasından gerekse de sosyal medya gibi araçlardan gelen ziyaretçiler, bu duruma maruz kalabilir. Bu şekilde hemen çıkma oranı yüzdesini arttırmaktadırlar. Bu durumdan kaçınmak için, uyumlu başlık ve içeriğe sahip olmalısınız.
Boyutları Sınıflandırılmamış Görseller:
Sitenin ana sayfasında veya metninde yer alan görsellere, sitenizdeki temaya uyumlu boyut sınıflandırılması uygulamalısınız. Temanızın ve metin içeriğinizin belli başlı boyutları mevcuttur.
Bu boyutlara uygun, tüm görseller boyutlandırılmalı. Maksimum genişlik değeri, temaya ve metinlerin içeriğine uygun olmalı. Uzunluk kriteri ise, genişlik ile aynı oranda olmalıdır. Ziyaretçi metin içerisinde ilgilenirken boyutu belirsiz küçük veya çok büyük görselleri görünce, rahatsız olmaktadırlar.
Daha ileriki boyutu, sitenizden kısa sürede çıkış yapmaktadır. Bu durum için, tüm görsellere uygun boyut planı belirlemelisiniz. Bu sayede yazı ve görsel bütünlüğü oluşur. Bahsi geçen oran yüzdesi, artış göstermez.
Sonuç Olarak;
Yukarıda 7 farklı maddede SEO tekniklerinde önemli bir kavram olan, hemen çıkma oranını etkileyen bileşenleri inceledik. İnceleme yapıldığında, basit kuramlarla çözülebildiğine şahit olduk. Anlaşılması gereken, öncelikli olarak kullanıcı bazlı çalışmalar yapılmasıdır.
Kullanıcı bazlı işlemler yapıldığında, SEO için önemli olan arama motorları için de fayda sağlanır. Günümüz modern süreçte arama motorlarında yazılan algoritmalar, bizlere şu mesajı veriyor: “Kullanıcı bazlı web site, aynı süreç içerisinde arama motorları içinde uygundur. Her iki unsurun isteği aynıdır. Önemli olan her iki farklı unsuru, tek bileşen gibi düşünmektir. Arama motorları, kullanıcı bazlı işlem yapar. En iyi kullanıcı deneyimi sunmak isterler.”
🙂 Yazdığınız maddeler den biraz iyi birazı kötü özellikle mobil temayı kaldırdım bir kaç gün önce bir sıkıntı vardı sanırım analiycst de mobilden girenleri göstermiyordu ama bir ayar yapıcaz yine teşekkür ederiz bilgilendirme için.
Benim sitemde de hemen çıkma oranı yüksek %85 hemen çıkma oranı var sitemde. Maalesef ne yaptıysam bu oranı çok düşüremiyorum. Çünkü ülke olarak birçok insanımız okumayı sevmiyor. Hemen çıkma oranının en büyük sebeplerinden biri belkide okumayı sevmememiz. Ama burdaki maddelerden birkaçını ihlal ettiğimi gördüm. Onlarıda düzeltip tekrar bakacam hemen çıkma oranlarına
Yazıların içerisine konu ile ilgili videolar koymak faydalı olabilir. Dediğiniz gibi okumayı sevmiyoruz. Bunun yerine izlemeyi tercih ediyoruz. Videolar izlendiği zaman da sayfada geçirilen süre artacaktır. Ancak tabi hemen çıkma oranını etkileyen faktörlerden en önemlisi sayfada geçirdikleri süreden çok ikinci bir sayfaya geçişleri. Onun için de benzer yazılar, patlangaçlar vb. şeylerle yönlendirme yapılabilir.
Aslında yazdığınız makaleye eşit orantılı diyebiliriz, hemen çıkma, tabi reklam faktörü, responsive faktörüde buna dahil, hatta site hızı bile kullanıcıyı sitede tutmada yetiyor yavaş bir sitede kimse durmak istemez. Ben imrendiğim bazı blogger arkadaşlarımın sitesinden çıkmak istemiyorum boş zamanımda hemen bir makale okurum.
bu işleri profesyonelce yapmak isteyenler için harika bilgiler..Benim gibiler için fazla teknik…
Beğenmenize sevindim. Aslında teknik anlamda da çok zor değil. Ne zaman destek isterseniz buradayım.