İnşaat (Gayrimenkul) Sektöründe Pazarlama

İnşaat (Gayrimenkul) Sektöründe Pazarlama

İnşaat (Gayrimenkul) sektörü ülkemizde oldukça etkili ve en geniş istihdam sağlayan sektör konumunda. Bu sektörün bir mensubu olarak yüksek lisans tezimden de hareketle İnşaat (Gayrimenkul) Sektöründe Pazarlama başlıklı bir yazı dizisi paylaşacağım. İlkyazı ile başlayalım. Keyifli okumalar;

İnşaat (Gayrimenkul)  sektörü son 10 yılda Türkiye ekonomisinin can damarı haline geldi. Hem konut ve ofis inşaatları hem de alt yapı ve üst yapı çalışmaları hızlandı. Ekonomik büyüme ile birlikte devletin şehirleri yeniden yapılandırma amacıyla inşaat girişimleri arttı. Bu süreçte gerek markalı konut ve ofis projeleri gerekse kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında artan inşaatlar satış konusunda da rekabeti artırdı.

Gelişen bu rekabet içerisinde İnşaat (Gayrimenkul)  sektörü pazarlama çalışmalarını öğrenmeye başladı ve pazarlama profesyonelleri istihdam edildi. İnşaat (Gayrimenkul)  pazarlaması alanında yaşanan bu gelişimlere paralel olarak bazı İnşaat (Gayrimenkul)  şirketleri algı bakımından daha üst seviyelere gelerek tabiri caiz ise sektörün “Şampiyonlar Ligi” oldular.

Ancak günümüz tüketicisi hem artan rekabet ve projelerin birbirine benzemesinden hem de zamansızlıktan dolayı konut projelerine önceki yıllara göre daha az öncelik vermeye başladı. Sektörde yapılan satışlara bakıldığı zaman artık pazarlama faaliyetlerinden çok tüketicilerin yakın çevrelerinde gördükleri projelere ya da yoldan geçerken rastladıkları projelere ilgi gösterdiği görülmektedir.

Bu doğrultuda İnşaat (Gayrimenkul)  sektöründe pazarlama anlamında farklılaşma önem kazanmıştır. Bu çalışma kapsamında bankacılık sektöründe kullanılan “alternatif dağıtım kanalları” stratejisinin İnşaat (Gayrimenkul)  sektörüne uyarlanması ile birlikte sektöre farklı bir pazarlama yaklaşımının önerilmesi hedeflenmiştir.

İNŞAAT (GAYRİMENKUL) SEKTÖRÜNDE MEVCUT DURUM

Türkiye’de 2001 ekonomik krizi sonrasında dönemin mevcut hükümeti ve 2002 seçimleri ile iktidara gelen yeni hükümet ekonomik düzenlemelere büyük önem verdi. Krizin hemen sonrasında ekonomi konusunda oldukça deneyimli ve Dünya Bankası tecrübesi bulunan Kemal Derviş’in ekonomiden sorumlu olarak kabineye dâhil edilmesi beraberinde bir takım ekonomik tedbirleri de getirdi.

Bu tedbirler 2002 seçimleri sonrasında kurulan yeni hükümet sonrasında da devam etmiştir. Yeni ekonomik düzenlemelerin temelinde istikrarlı bir ülke modelinin oturtulması ve böylelikle yabancı yatırımcının Türkiye’ye daha fazla yatırım yapmasının sağlanması yönünde olmuştur.

Bu doğrultuda Merkez Bankasının bağımsızlığının sağlanması, bankalar üzerindeki bir takım kontrol mekanizmalarının oluşturulması gibi birçok adım atıldı. Atılan bu adımlar kısa sürede etkisini göstermeye başladı ve Türkiye’ye yapılan yatırımlar ve sıcak para girişi hızlandı. 2002 seçimleri sonrasında girilen yeni dönemde de mevcut hükümet Kemal Derviş’ten devraldığı düzenlemeleri devam ettirdi.

Tüm bu gelişmeler ile birlikte Türkiye’de alt yapı ve üst yapı yatırımları da hız kazandı. Bu yatırımlar nedeniyle de inşaat sektörü son 15 yılda Türkiye ekonomisinin can damarı haline geldi. Bu süreçte gerek markalı konut ve ofis projeleri gerekse kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında artan inşaatlar satış konusunda da rekabeti artırdı.

Gelişen bu rekabet içerisinde İnşaat (Gayrimenkul)  sektörü pazarlama çalışmalarını öğrenmeye başladı ve pazarlama profesyonelleri istihdam edildi.

İnşaat (Gayrimenkul)  sektörü birçok sektörün çok gerisinde pazarlama çalışmalarını yürütse de kısa sürede daha uzman pazarlama faaliyetlerini öğrenmeye başladı. Televizyon reklam filmleri ve gazete ilanları ile pazarlama faaliyetleri başladı. 2000’li yılların başlarında İnşaat (Gayrimenkul) sektörü reklam veren olarak kendini göstermeye başlarken günümüzde birçok medya kuruluşu için 1. Sıradaki reklam veren İnşaat (Gayrimenkul) sektörü olmuştur.

Aralık 2014’te gerçekleştirilen GYODER (Gayrimenkul Yatırım Ortakları Derneği) Zirvesi’nde konuşan Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Vuslat Doğan Sabancı;

“Hürriyet piyasanın barometresi gibidir. Bu sabah Hürriyetin 2000 yılından beri reklamlarını taradım. Gördüm ki 2000 yılında İnşaat (Gayrimenkul) sektörü Hürriyet reklam verenler sırasında 10. iken son 5 yıldan beri birinci sektör haline gelmiş. Bu bize İnşaat (Gayrimenkul) sektörünün Türkiye’de tüm sektörleri geçerek markalaşma yarışında birinci olduğunu gösteriyor. Tabi bu büyük gelişmenin arkasında Türkiye’nin son 10 yıldaki ekonomik ve siyasi hayatındaki başarılı işbirliği de var. Bir yandan iskâna açılan bölgelerde bir yandan da başarılı biçimde yürütülen özellikle kentsel dönüşüm projelerinde dünyanın dikkatini çeken başarılar elde ettik. Hükümetin ilan ettiği büyük alt yapı projeleri, 3. havalimanı, Boğaz geçiş projeleri, yeni otoyol ve demiryolu projeleri. Bütün bunlar İnşaat (Gayrimenkul) sektörünün büyümesine çok önemli katkıda bulundu. Türkiye’nin küresel anlamda öneminin artmasıyla Türkiye’nin özellikle de İstanbul’un dünyanın en değerli İnşaat (Gayrimenkul) piyasalarından biri olacağına inanıyorum. Bu inancımı da her ay yabancıların Türkiye’de konuta gösterdiği ilgiyle desteklemek istiyorum” sözleriyle bu durumu doğruladı.

İnşaat (Gayrimenkul) pazarlamasında yaşanan bu gelişmelere paralel olarak pazarlama konusunda uzmanlaşan bazı şirketler diğer inşaat firmalarından ayrılarak sektörün şampiyonlar ligini oluşturmaya başladı.

Ancak günümüz tüketicisi hem artan rekabet ve projelerin birbirine benzemesinden hem de zamansızlıktan dolayı konut projelerine önceki yıllara göre daha az öncelik vermeye başladı. Sektörde yapılan satışlara bakıldığı zaman artık pazarlama faaliyetlerinden çok tüketicilerin yakın çevrelerinde gördükleri projelere ya da yoldan geçerken rastladıkları projelere ilgi gösterdiği görülmektedir. Bu durum sonucunda da pazarlama alanında alternatif yaklaşımlara ihtiyaç doğmaktadır.

İnşaat (Gayrimenkul) sektöründe pazarlama faaliyetlerinin bir olumlu yönü ise ölçümleme konusunda kendisini göstermektedir. Diğer sektörlere göre ölçümleme çok daha kolay gerçekleşmektedir. Gerçekleştirilen pazarlama faaliyetleri sonucunda satış ofislerindeki telefon ve ziyaretçi trafiği faaliyetin etkisini ölçebilmek adına büyük bir kolaylık sağlamaktadır. Bu kolaylığın sonucunda sektörde pazarlamayı iyi öğrenen firmalar pazarlama faaliyetlerini etkinliklerine göre kolayca yönlendirebilmekte ve stratejilerini yeniden oluşturabilmektedir.

İnşaat (Gayrimenkul) sektöründe mevcut durumu incelediğimiz bu bölümün sonunda çağımızın vebası olarak tanımlayabileceğimiz zamansızlık ile ilgili bir inceleme gerçekleştirelim.

Serinin ikinci yazısı: http://mehmetortac.com/insaat-gayrimenkul-sektorunde-pazarlama-bolum-2/

Click to rate this post!
[Total: 0 Average: 0]

“İnşaat (Gayrimenkul) Sektöründe Pazarlama” üzerine bir yorum

  1. Şuan inşaat sektöründeyim ve durumlar içler acısı gerçekten, hiç bir müteahhit iş yapmıyor ve korkuyor piyasa inanılmaz kötü dolayısıyla satışlarda düşmüş durumda. İnşallah kısa zamanda düzelir. Yazı harika olmuş bu arada

    Yanıtla
    • Yazıyı beğenmenize çok sevindim. Evet sektör çok büyük sıkıntı içerisinde. Ancak toparlayacaktır. Faiz oranlarının düşmesi ve şu seçim süreçlerini atlatmamız gerekli. Kısa vadede zor görünüyor ancak düzeleyecektir. Umutlu olmak lazım.

      Yanıtla
  2. Şuan inşaat sektöründeyim ve durumlar içler acısı gerçekten, hiç bir müteahhit iş yapmıyor ve korkuyor piyasa inanılmaz kötü dolayısıyla satışlarda düşmüş durumda. İnşallah kısa zamanda düzelir. Yazı harika olmuş bu arada

    Yanıtla
    • Yazıyı beğenmenize çok sevindim. Evet sektör çok büyük sıkıntı içerisinde. Ancak toparlayacaktır. Faiz oranlarının düşmesi ve şu seçim süreçlerini atlatmamız gerekli. Kısa vadede zor görünüyor ancak düzeleyecektir. Umutlu olmak lazım.

      Yanıtla

Bir Cevap Yazın

Mehmet Ortaç sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et