Bilgiyi depolama ve paylaşma konusunda sizin de kafa yorduğunuz oluyor mu? Ben son zamanlarda bu konuyu sık sık düşünür oldum. Özellikle bilgiyi paylaşma haricinde depolama konusu önemli gündemlerim arasında yer alıyor. Neden mi?
Gün içerisinde oldukça fazla bilgi ediniyoruz. Üstelik eski dönemlerde olduğu gibi bunun için ekstra bir çaba harcamamamıza da gerek yok. Neredeyse her yerden bilgi bombardımanı altındayız. Eğer gelen bu bilgiyi görebilirsek, öğrenebiliriz. Bazıları hayatının sonuna kadar kör bir insan olarak kalır. Onlar için yapabilecek bir şey yok!
Ancak bu kadar bilgiyi aynı anda depolayabilecek bir beyin de yok. Bunun nedenleri ile ilgili birçok makale bulabilirsiniz. İşin tıbbi boyutunu benim anlatma imkânım yok. Ben bu bilginin insan fizyolojisi dışında depolanması ve ihtiyaç olduğu zaman kullanımı konusuna değineceğim.
Bilgiyi Depolama
Bu yazıyı henüz öğle öncesinde yazıyorum. Sabah 07:00’da uyandım ve kitap okumaya başladım. Yaklaşık 70 sayfaya yakın okudum. Akabinde kahvaltımı yaptım ve bilgisayarımın başına oturdum. Feedly hesabımı açarak takip ettiğim kanallardan gelen içerikleri okumaya başladım. Burada edindiğim bir takım bilgileri Evernote hesabıma belirli etiketler ile tanımlayarak kaydettim.
Bazı yazılar çok uzun olduğu ve üzerinde düşünerek okumak gerektiği için mesai saati içerisinde okuma şansım yok. Daha sonra fırsat bulduğumda ister masaüstü bilgisayarımdan ister cep telefonumdan okumak üzere Pocket hesabıma kaydettim. Muhtemelen bu makaleleri okuduğum zaman onları da Evernote hesabıma kaydedeceğim.
Bilgiyi bu şekilde depolamaya çalışıyorum. Belirli periyodlar ile Evernote hesabımı açtığımda sakladığım bu yazılara bir göz gezdiriyorum. Böylelikle tekrar oluyor ve bilgi daha kalıcı hale geliyor.
Defterler Aracılığıyla Bilgiyi Depolama
Hayatım boyunca not tutma konusunda çok başarılı olamadım. Öğrencilik hayatımda bunun cezasını çekmiş ancak bu cezayı fark edememiştim. Fakat akıl başa gelince not tutmanın ne kadar önemli bir alışkanlık olduğunu anladım. O gün bugündür kendime defter dayandıramıyorum desem yeri var. Duyduğum her şeyi, ağızdan çıkan en saçma sözleri bile not alıyorum. Daha sonra hatırlamak açısından son derece faydalı bir alışkanlık. Bir şeyleri unutma, işleri kaçırma gibi bir takım hataları bertaraf etmiş oluyorsunuz.
Fakat bu noktada henüz hayata geçiremediğim bir yöntem var. Bu defterlerde yer alan sayfalarca notu nasıl dijital bir hale getiririm? Defterlere yazdığım her bir notu Evernote’a elle yazma imkânım yok. Buna hem vaktim yok hem de acıkası o kadar sabırlı bir insan değilim! Bunun mutlaka bir yöntemi olmalı. Bilen varsa ve paylaşabilirse son derece mutlu olurum.
Bilgiyi Paylaşma
Bu kadar bilgi ile karşı karşıyayız; peki bu bilgiyi paylaşıyor muyuz? “Bilgi paylaştıkça çoğalır” gibi klişelere girmek istemem ama bu söze değinmek zorundayım. Çünkü gerçekten de bilgi paylaştıkça çoğalıyor. Son 10 yılda öğrendiklerimin %90’ını başkasından öğrendim diyebilirim. Kitap okumak tabi ki bunun önemli bir kısmını karşılıyor. Çünkü kitap netice itibariyle yazarının bilgisini okuyucuları ile paylaşmasıdır. Ancak ben salt olarak bundan bahsetmiyorum. Blog yazıları, Medium yazıları, Twitter paylaşımları, Linkedin içerikleri vs. derken paylaşılanlardan son derece çok bilgi ediniyorum.
Haliyle ben de öğrendiklerimi paylaşma konusunda son derece hassasım. Bu bilgi sadece bende kalmasın istiyorum. Bilmeyenler de öğrensin, belki onların hayatlarında çok büyük bir değişime neden olurum düşüncesiyle paylaşıyorum. Bunları da Twitter ve Linkedin hesaplarım üzerinden yapıyorum. Dijital pazarlama uzmanı olarak paylaştığım içerikleri tabi ki belli bir konu çerçevesinde şekilleniyor. Ancak dijital pazarlama içerikleri haricinde de elimden geldiğince paylaşım yapmaya çalışıyorum.
Herkesin bu konuda hassa olmasının faydalı olacağı düşüncesindeyim. Sizler de lütfen edindiğiniz bilgileri çevrenizle paylaşın. Sosyal medya dünyası bu şekilde kullanıldığında daha değerli. Aksi halde tiktok videosu izler dururduk…
Zaman zaman dijital pazarlama konusunda bir dijital pazarlama uzmanı olarak vereceğim bilgileri takip etmek için mehmetortac.com adresini ve Twitter hesabımı takip etmeyi unutmayın!