Girişimcilik ile ilgili bir yazı hazırlamak benim çok haddime değil. Çünkü ben girişimci değilim. Elimde iyi bir örnek yok. Ancak elimde belki de okurken “ah be” diyeceğiniz çok kötü başarısızlık hikayesi var. Öncelikle girişimcilik ile ilgili ülkemizdeki genel duruma bir bakıp, akabinde talihsiz hikayemi sizlere aktaracağım.
Girişimcilik Trendi
Girişimcilik benim kuşağım arasında çok yaygın ve adeta kutsal kabul edilen kelimelerin başında geliyor. Nedense bizim kuşak başkasının yanında çalışmaktansa kendi işini yapmayı daha doğru buluyor. Bugün kısa bir LinkedIn taraması yaptığınız zaman bu kuşağın mensuplarının çoğunda “Co-founder”, “Owner” gibi ünvanlar ve 3 kişilik şirketin “CEO” pozisyonunda olmak gibi saçma durumlar görülüyor.
Türkiye’de girişimci ruh çok olmasına rağmen özellikle global pazarlara açılabilen ve başarı sağlayan çok az girişim var. Global pazarda başarıya ulaşmış hangi girişimimiz var dediğimizde ilk akla gelen genellikle Yemeksepeti oluyor. İkinci örneği verebilen biri ile karşılaşırsanız anlayınız ki kendisi de girişimcidir ya da bu ekosistemin içerisinde bir şekilde yer alıyordur.
Bu örnekleri çoğaltmayı ne yazık ki başaramıyoruz. Çünkü ticaret ile çok haşır neşir bir toplum olsak bile girişimcilik konusunda o kadar da başarılı değiliz. Bazı okullarda girişimcilik dersleri var. Belki bu derslerin nimetlerini önümüzdeki yıllarda göreceğiz.
Girişimcilik ve KOSGEB
Girişimcilik denilince nedense akıllara ilk KOSGEB ve kredileri geliyor. Sanırım iş kurmak isteyen herkes en az 1 defa KOSGEB’in kapısını aşındırıyor. Fakat benim dijital pazarlama uzmanı olarak yaptığım gözleme göre bu tip kredileri alan girişimciler genellikle VR gözlüğü projesi geliştirmek, 3 boyutlu tasarım yapmak v.b işlerden öteye gidemiyor. Aslına bakarsanız o dönemde hangi iş modeli trend durumdaysa girişimciler o modelde girişimcilik örnekleri gösteriyor.
Başarılı girişimcilik hikayelerine baktığımız zaman genellikle işin bir noktasında yurtdışında eğitim karşımıza çıkıyor. Sanırım bu konuda yurtdışında eğitim alanlar daha girişken olabiliyor. Bu durumun incelenip Türkiye’ye adapte edilmesi önemi bir konu.
Türkiye’den Unicorn Çıkmıyor!
Unicorn kısaca değeri 1 Milyar Dolar’a ulaşan yeni kurulmuş şirket demek. Bugün Dünya üzerinde Uber gibi, Spotify ve Airbnb gibi birçok örneği var. Fakat ülkemizden bir unicorn ne yazık ki yok.
Bunun en büyük nedenlerinin başında ülkemizdeki melek yatırımcı ekosisteminin çok geniş ve yeterli olmaması, fonlama sistemleri ve risk sermayesinin henüz oturmamış olması gibi nedenler gösterilebilir.
Girişimcilik için Bireysel Korkular da Büyük Engel
Bir iş modeli oluşturup kolları sıvamak için cesur olmak neredeyse ön koşul. Eğer bireysel korkularınız varsa adım atmakta zorlanırsınız. O kabuğu kırıp içerisinden çıkmak kolay değildir. Buna en büyük örnek benim. Kendi işinin sahibi bir babanın oğlu olarak bugün beyaz yakalı bir çalışanım. Bunun en büyük nedenlerinden bir tanesi babamın iş hayatında çekmiş olduğu sıkıntılara birebir şahit olmam, iflas etmesi durumunda yaşananları en yakından tecrübe etmiş olmam gösterilebilir. Bu benim kendi işimin sahibi olmam konusunda bütün güvenimi kırdı diyebilirim. Şu anda deyim yerindeyse; “Azıcık aşım, kaygısız başım.” Felsefesi ile kariyerime devam ediyorum.
Hazır kendimden bahsetmeye başlamışken buradan başarısızlık hikayeme de bir geçiş yapmak isterim. Aslında yazının bundan sonrası bir iç döküş olacak.
Executive MBA Programı ve Değişen Vizyonum
2013 yılında şu anda çalışmakta olduğum şirkette işe başlamam ile birlikte İstanbul Şehir Üniversitesi’nde Executive MBA programına başlamam eşzamanlı oldu. Bu konuda görüşlerimi paylaştığım yazıma buradan ulaşabilirsiniz. O dönemde okulun çok zorlayıcı bir eğitim sisteminin olmasından da hareketle birçok derste en iyisini yapma çabası içerisine girdim. Bu çaba ve okuldaki akademik kadronun gücü benim vizyonumun genişlemesine ciddi katkı sağladı.
2013 yılı içerisinde almakta olduğum “Marka Yönetimi” dersini de buna örnek gösterebilirim. O dönem Ülker Şirketler Grubu’na ait TEK ÖZEL şirketinin genel müdürü de olan Sayın Hocam Dr. Altay Ayhan dersin bitimine yakın önemli bir bitirme ödevi verdi. Ödevin kapsamı aslında her birimizi girişimcilik boyutuna taşıyabilecek kapsamdaydı.
Benzersiz Bir Fikir ve Yatırım Arar Gibi İş Modeli Sunumu
Hocamız ödevde çıtayı çok yüksele koydu. Her birimiz daha önce yeryüzünde hayata geçmemiş bir fikir bulacak ve bu fikri bir iş modeline dönüştürecektik. Evet yanlış anlamadınız. Bugüne kadar hayata geçmemiş bir fikir bulacaktık! Aslına bakarsanız sınıf mevcudunu düşündüğümüz zaman yaklaşık 25-30 ayrı iş modelinin ortaya çıkması anlamına geliyordu.
İkinci önemli şart ise ortaya çıkartılan fikrin modele dönüştürülme aşamasında en derin detayına kadar hazırlanmasıydı. Yani aslında fikrimize yatırım alabilmek için yatırımcıları ikna edecek kadar derin bir iş modeli çalışması hazırlamamız gerekiyordu. İçerisinde fikrin hayata geçmesi için gerekli olan kaynak ve nakit akışı da yer alacaktı. Yani ne harcayacağız ve ne kadar kazanacağız baştan hesaplanacaktı.
Bu bitirme ödevi kapsamında sınıftaki en yüksek notu ben almıştım. Yalan söylememek adına 90 ya da 100 puan olduğunu söylemek isterim. Gerçekten tam puanı hatırlamıyorum. Ancak aldığım puan sınıf ortalamasının üzerinde bir puandı. Açıkçası çok yaratıcı bir düşünce sistemine sahip olmadığımı düşündüğüm için ortaya çıkan sonuca şaşırmıştım.
Dr. Altay Ayhan’ın Cesaretlendirmesi
Bu sonucun üzerine hocamız benimle konuştu. Fikrimi çok beğendiğini, iş modelinin çok doğru olduğunu ve bu modeli mutlaka hayata geçirmek için girişimlerde bulunmam gerektiğini öğütledi. Ben ise şu anda çalışmakta olduğum şirkette yeni başlamış ve kendimi ispat etme mücadelesi içerisinde koşturmaktaydım. Bilinçaltımdaki korkular nedeniyle de kendi işimin sahibi olmak konusunda en ufak bir isteğim dahi yoktu.
Aradan yıllar geçti ve benim okuldaki iş fikrim ve modelim birebir hayata geçti. İşte işin en acı kısmı bundan sonra başlıyor. Fikri ve bugünkü marka ismini bu yazı içerisinde paylaşmayacağım. Çünkü işin içerisinde en ufak bir şaibe durumu yok. Benimle yaşıt bir arkadaşımız benimle aynı fikri, belki de aynı zamanlarda düşünmüş. Tek farklımız onun benden daha cesur olması. O sebeple burada marka ismi ve fikri paylaşarak gereksiz bir şaibe oluşturmak istemem. Bu arkadaşımızın başarılarını da mutlu olarak takip ediyorum.
Benim Fikrimin Yatırım Alması Haberleri
Webrazzi’nin sıkı takipçilerindenim. RSS takibi sayesinde 1 tane bile kaçırdığım yazı ve haber yok diyebilirim. Bir sabah feeder’ı açtığımda bu haber ile karşılaştım. Benim fikrim neredeyse birebir olarak hayata geçmişti. Detayları okudukça tüylerim diken diken oldu. Neredeyse benzer çalışmalardı. Fakat benim sunduğum fikirde bazı artı noktalar da vardı. “Hayırlısı olsun” diyerek haberi kapattım.
Birkaç ay geçtikten sonra yine bir sabah feeder ekranımda bu girişimin Türk yatırımcılardan yatırım aldığını okudum. Bahsedilen rakam çok yüksek olmasa da pazarlama açısından kullanılabilecek yıllık bir bütçeye karşılık geliyordu. Zaten girişimci arkadaş bu bütçeyi çok iyi kullandı ve markasını daha üst düzeylere taşıdı.
İlk Yabancı Yatırımcı Haberi
Yine bir sabah aynı markanın haberine uyandım. Bu sefer girişimci arkadaşımız yurtdışından bir yatırım fonundan yatırım almıştı. Bu fon ile birlikte global çapta bir marka olacak ve farklı ülkelere de bu iş modelini taşıyacaktı. Gerçekten de öyle oldu. Amerika başta olmak üzere birçok ülkede yeni bir pazar oluşturdu. Çünkü böyle bir iş modeli neredeyse hiçbir yerde yoktu.
Bugün sözünü ettiğim marka 4 kıtada ve 9 ülkede faaliyet gösteriyor. Ulaşmış olduğu marka değeri ise 16 Milyar Dolar. Benimle yaşıt ve aynı meslek alanından olan arkadaşımız ufak ufak da olsa yatırımlar alarak şirketini global pazarda daha iyi boyutlara taşıyor. Umarım çok daha iyi noktalara gelir ve ülkemizi başarılı bir şekilde temsil eden markalar arasına adını yazdırır.
“Korkunun Ecele Faydası Yok!”
İşte fikrine güvenmemek, korkmak, gelecekte olacakları düşünerek kendi cesaretini kırmak böyle üzücü sonuçlara yol açabiliyor. Bu konuda doğrudan bireye yüklenmemek önemli. Bir girişimi hayata geçirebilme cesareti için çevre desteği, devlet politikaları ve içerisinden geçilen eğitim sistemi de önemli.
Şimdi söylediğim ile bir önceki parafta söylediğim birbiri ile zıt bir biçimde çelişecek; bugün bu büyüklüğe ulaşan markanın kurucusu arkadaşımız da benimle yaşıt, bu ülkenin insanı ve bu eğitim sistemi içerisinden geçti.
O halde nedir buradaki sihir? Yorum bölümünden fikirlerinizi paylaşabilirseniz çok ama çok sevinirim. Belki de girişimcilik için önemli önerilerin yer aldığı bir yazıyı hep birlikte hazırlamış oluruz.
Hocam yazınızın başlıgı benimle direk alakalı oldugu için zaman geçirmeden okumaya başladım detaylı olarak iredelemişsiniz yaklaşık başarısızlık geçen her cümlede kendimi gördüm 🙂
Hepimizin böyle bir hikayesi var sanırım. Ama gelinen marka değerinin devasa olması insanı daha fazla üzüyor. Umarım günün birinde biz de iyi bir fikir ve cesaret ile kendi işimize atılırız.
Hocam yazınızın başlıgı benimle direk alakalı oldugu için zaman geçirmeden okumaya başladım detaylı olarak iredelemişsiniz yaklaşık başarısızlık geçen her cümlede kendimi gördüm 🙂
Hocam girişimcilik üzerine genelde herkes başarı hikayelerinden bahseder. siz makalenizde girişimcilik üzerine başarısızlık hikayesinden bahsettiğinizi başlıkta belirtmişsiniz. Yazınızı çok merak ettim ve okudum. Yazının başında dediğiniz gibi yazının sonunda ah be dedim. Bazen gerçekten de yarını düşünen kahraman olamıyormuş. Bu güzel yazı için size teşekkür ederim.
Aynı zamanda atalarımız "Nasipten öte köy yok" demişler. Bu durum da aynen öyle. Demek ki bizim hakkımız değilmiş. Ama hayat bir yolculuk. Elbet günün birinde biz de başarılı bir girişimci oluruz.
İnşAllah Mehmet Bey. Girişim demek pes etmeye karşı bir davranıştır. Başka proje veya girişimlerle tekrar girişimlerde bulunmanız dileğiyle…
Hocam girişimcilik üzerine genelde herkes başarı hikayelerinden bahseder. siz makalenizde girişimcilik üzerine başarısızlık hikayesinden bahsettiğinizi başlıkta belirtmişsiniz. Yazınızı çok merak ettim ve okudum. Yazının başında dediğiniz gibi yazının sonunda ah be dedim. Bazen gerçekten de yarını düşünen kahraman olamıyormuş. Bu güzel yazı için size teşekkür ederim.
Hocam yazınız çok güzel olmuş ama keşke sonu da iyi bitseydi başarısızlık yerine sizin başarınızı konuşuyor olsaydık şu anda
Yazıyı beğenmenize çok sevindim. Evet, keşke sonu güzel bitseydi. Ancak bu fikrin bu topraklardan çıkmış olması da en azından tesellisi oluyor. Belki farklı bir fikir ile başarılı olmak vardır kaderimizde.
Hocam yazınız çok güzel olmuş ama keşke sonu da iyi bitseydi başarısızlık yerine sizin başarınızı konuşuyor olsaydık şu anda
Aslında üzülecek bir şey yok, bu hikaye, bahsettiğiniz arkadaşın başarı hikayesi.. Sizin için ise, kendi başarı hikayenize giden yolda edindiğiniz bir tecrübe.
Yazınız güzel ve içten geldi, emeğinize sağlık..
Kesinlikle öyle. Çok takıldığım bir konu değil. Zaten tecrübemi aktarmak için yazdım yazıyı. Nasipten öte köy yok.
Aslında üzülecek bir şey yok, bu hikaye, bahsettiğiniz arkadaşın başarı hikayesi.. Sizin için ise, kendi başarı hikayenize giden yolda edindiğiniz bir tecrübe.
Yazınız güzel ve içten geldi, emeğinize sağlık..
Bizim kiler genelde altın döviz de parayı tutup yatırım yaptım sanıyor ve iyi paralar kazanacaklarını sanıyorlar kazanan muhakkak vardır ama o işinde ustası olman gerekiyor . Girişimcilere sadece para desteği değil uzman desteği de çok iyi verilmeli saygılar.
Çok haklı bir yorum olmuş. Yazıya yaptığınız ek için teşekkür ederim.
Bizim kiler genelde altın döviz de parayı tutup yatırım yaptım sanıyor ve iyi paralar kazanacaklarını sanıyorlar kazanan muhakkak vardır ama o işinde ustası olman gerekiyor . Girişimcilere sadece para desteği değil uzman desteği de çok iyi verilmeli saygılar.
Hocam yazınızın başlıgı benimle direk alakalı oldugu için zaman geçirmeden okumaya başladım detaylı olarak iredelemişsiniz yaklaşık başarısızlık geçen her cümlede kendimi gördüm 🙂
Hocam girişimcilik üzerine genelde herkes başarı hikayelerinden bahseder. siz makalenizde girişimcilik üzerine başarısızlık hikayesinden bahsettiğinizi başlıkta belirtmişsiniz. Yazınızı çok merak ettim ve okudum. Yazının başında dediğiniz gibi yazının sonunda ah be dedim. Bazen gerçekten de yarını düşünen kahraman olamıyormuş. Bu güzel yazı için size teşekkür ederim.
Hocam girişimcilik üzerine genelde herkes başarı hikayelerinden bahseder. siz makalenizde girişimcilik üzerine başarısızlık hikayesinden bahsettiğinizi başlıkta belirtmişsiniz. Yazınızı çok merak ettim ve okudum. Yazının başında dediğiniz gibi yazının sonunda ah be dedim. Bazen gerçekten de yarını düşünen kahraman olamıyormuş. Bu güzel yazı için size teşekkür ederim.
Hocam yazınızın başlıgı benimle direk alakalı oldugu için zaman geçirmeden okumaya başladım detaylı olarak iredelemişsiniz yaklaşık başarısızlık geçen her cümlede kendimi gördüm 🙂
Aslında üzülecek bir şey yok, bu hikaye, bahsettiğiniz arkadaşın başarı hikayesi.. Sizin için ise, kendi başarı hikayenize giden yolda edindiğiniz bir tecrübe.
Yazınız güzel ve içten geldi, emeğinize sağlık..
Kesinlikle öyle. Çok takıldığım bir konu değil. Zaten tecrübemi aktarmak için yazdım yazıyı. Nasipten öte köy yok.
Hocam yazınız çok güzel olmuş ama keşke sonu da iyi bitseydi başarısızlık yerine sizin başarınızı konuşuyor olsaydık şu anda
Yazıyı beğenmenize çok sevindim. Evet, keşke sonu güzel bitseydi. Ancak bu fikrin bu topraklardan çıkmış olması da en azından tesellisi oluyor. Belki farklı bir fikir ile başarılı olmak vardır kaderimizde.
Bizim kiler genelde altın döviz de parayı tutup yatırım yaptım sanıyor ve iyi paralar kazanacaklarını sanıyorlar kazanan muhakkak vardır ama o işinde ustası olman gerekiyor . Girişimcilere sadece para desteği değil uzman desteği de çok iyi verilmeli saygılar.
Çok haklı bir yorum olmuş. Yazıya yaptığınız ek için teşekkür ederim.
Aslında üzülecek bir şey yok, bu hikaye, bahsettiğiniz arkadaşın başarı hikayesi.. Sizin için ise, kendi başarı hikayenize giden yolda edindiğiniz bir tecrübe.
Yazınız güzel ve içten geldi, emeğinize sağlık..
Hocam yazınız çok güzel olmuş ama keşke sonu da iyi bitseydi başarısızlık yerine sizin başarınızı konuşuyor olsaydık şu anda
Bizim kiler genelde altın döviz de parayı tutup yatırım yaptım sanıyor ve iyi paralar kazanacaklarını sanıyorlar kazanan muhakkak vardır ama o işinde ustası olman gerekiyor . Girişimcilere sadece para desteği değil uzman desteği de çok iyi verilmeli saygılar.
Hepimizin böyle bir hikayesi var sanırım. Ama gelinen marka değerinin devasa olması insanı daha fazla üzüyor. Umarım günün birinde biz de iyi bir fikir ve cesaret ile kendi işimize atılırız.
Hepimizin böyle bir hikayesi var sanırım. Ama gelinen marka değerinin devasa olması insanı daha fazla üzüyor. Umarım günün birinde biz de iyi bir fikir ve cesaret ile kendi işimize atılırız.
Aynı zamanda atalarımız "Nasipten öte köy yok" demişler. Bu durum da aynen öyle. Demek ki bizim hakkımız değilmiş. Ama hayat bir yolculuk. Elbet günün birinde biz de başarılı bir girişimci oluruz.
İnşAllah Mehmet Bey. Girişim demek pes etmeye karşı bir davranıştır. Başka proje veya girişimlerle tekrar girişimlerde bulunmanız dileğiyle…
Aynı zamanda atalarımız "Nasipten öte köy yok" demişler. Bu durum da aynen öyle. Demek ki bizim hakkımız değilmiş. Ama hayat bir yolculuk. Elbet günün birinde biz de başarılı bir girişimci oluruz.