Yabancı Dil Öğrenmek 6 Ayda Mümkün mü? Sizce bu mümkün mü? Bu konunun üstadı diyebileceğimiz Chris Lonsdale bunun mümkün olduğunu söylüyor ve hatta kanıtlıyor. Chris Lonsdale 6 ay gibi kısa bir sürede Dünya’nın en zor dillerinden kabul edilen Çince’yi öğrenmiş.
Chris Lonsdale uzun yıllardır psikoloji ve dil öğrenimi üzerine çalışıyor. Bütün bu çalışmalarının ve dil öğrenme deneyimle sürecinin sonunda yabancı dil öğrenimi için 5 prensip ve bu prensipleri uygulayabilmek için 7 eylem meydana getirmiş.
Chris Lonsdale 7 prensip ve 7 eylemin uygulanması sonucunda 6 ay gibi kısa bir sürede yeni bir yabancı dilin öğrenileceğini iddia ediyor. Belki İngilizce sonrasında ikinci bir yabancı dil için bu yöntemi deneyebilirim. Eğer gerçekten etkiliyse bu blog aracılığıyla sizlerle de mutlaka paylaşırım.
Nasıl Daha Hızlı Öğrenebilirim?
Chris Lonsdale çok genç yaşlarından itibaren “Nasıl Daha Hızlı Öğrenebilirim?” diye kendisine sormaya başlamış. En büyük merakı öğrenmeyi öğrenmek. Daha önce bu konuda ben de kendi yöntem arayışımdan ve bulduğum yöntemden bahsetmiştim.
11 yaşına geldiğinde Sovyet Rusya’da çalışan birkaç araştırmacıya bir mektup gönderiyor ve “hypnopedia” hakkında sorular soruyor. Hypnopedia, uykuda dinleyerek öğrenme üzerine kurumuş bir yöntem. Son zamanlarda ülkemizde de çok moda olan ve aslında para tuzağı olmaktan başka bir özelliği olmayan İngilizce öğrenme yöntemlerinin çıkış kaynağı. Chris Lonsdale bu yöntemin etkili olmadığını söylüyor.
Ancak bu konunun işe yaramadığını belirtse de aslında bu yöntemi araştırmaya başlaması yeni kapıların aralanmasına neden oluyor. Psikolojiye ilgi duyması ve bu alanda uzmanlaşmaya başlaması da böylelikle başlıyor.
10 Yılda Bile Çince Öğrenilemez!
80’li yılların başında batılı bir insanın 10 yıl yoğun olarak çalışsa bile Çince öğrenemeyeceğine inanılıyormuş. 1981 yılında Çin’e gidip 2 yıl içinde Çince’de ana dili seviyesine gelmeye karar veriyor.
Psikoloji hakkında öğrendiklerini dil öğrenme aşamasına uygulamaya karar veriyor. Çince aslında ilk deneyim sahası oluyor. 6 ay gibi kısa bir sürede akıcı bir biçimde Çince konuşmaya başlayan Chris Lonsdale bir süre sonra da ana dili gibi dile hakimiyet sağlıyor.
Tüm bu psikoloji bilgileri ve dil öğrenme deneyimi sonrasında kendisine şu soruyu soruyor; “Normal bir yetişkinin yeni bir dili hızlı, kolay ve etkili bir şekilde öğrenmesine nasıl yardımcı olursun?”
Yabancı Dil Öğrenmek 6 Ayda Mümkün mü?
Bu sorunun çok ama çok önemli olduğunu düşünüyor. “Aslında basit!” şeklinde de yanıt veriyor. Bunun için etrafında bu işi becerebilmiş insanlara bakıp, çalışan durumları bulup, bu durumlarda uygulanan prensipleri uygulamak gerektiğini söylüyor.
Chris Lonsdale bu modelleme çalışması için 20 yıla yakındır çalışıyor. Bu kadar uzun süre çalışmanın sonucunda “Yabancı Dil Öğrenmek 6 Ayda Mümkün mü?” sorusunun yanıtının kesinlikle “Evet” olduğuna kanaat getiriyor.
“Yabancı Dil Öğrenmek 6 Ayda Mümkün mü?” sorusunun yanıtına geçmeden önce Chris Lonsdale 2 tane mitten bahsediyor.
Birincisi; “Dil öğrenmek için yetenekli olmalısın.”
İkincisi; “Bir dili öğrenmek için o ülkede yaşamak gerekir.”
Chris Lonsdale bu 2 mitin de anlamsız olduğunu söylüyor. Bu iddiasının kanıtını videoda anlatıyor. Metin kısmını çok da uzatmak istemiyorum.
6 Ayda Yabancı Dil Öğrenmek için 5 Prensip
5 prensibi saymaya başlamadan önce dört önemli kelimeden bahsediyor; dikkat, anlam, önem ilişkisi ve hafıza. Eğer öğrenmeden bahsediyorsak bu 4 kelimenin birbirine çok bağlı olduğunu söylüyor.
Senin İçin Anlamı Olan İçeriklere Odaklan
Ormanda bir yolculuğa çıkarsın ve böyle bir şey görürsün. Bir ağaç üzerinde küçük izler. Belki dikkat ediyorsun belki etmiyorsun.
Elli metre daha gidiyorsun ve böye bir şey görüyorsun. Bu noktada dikkat ediyor olmalısın. Eğer dikkat etmiyorsan ve elli metre daha ilerlersen bunu görürsün. Bu noktada dikkat ediyor olacaksın.
https://youtu.be/d0yGdNEWdn0
Eğer bir şey hayati bir önem taşıyorsa ona dikkat edeceksin. Eğer bir şey kişisel hedeflerinle ilgiliyse onu hatırlayacaksın.
Bu hikayeden hareketle dil öğrenmenin birinci kuralını; senin için anlamı olan içeriklere odaklanmak olarak belirliyor.
Dili İlk Günden Kullanmaya Başla
Çine ilk gittiğimde tek bir kelime Çince bilmiyordum. İkinci haftamda gece trenine bindim. Yemek bölümünde sekiz saatimi güvenlik görevlisiyle konuşarak geçirdim. Nedense benimle çok ilgiliydi.
Sürekli resimler çizip el kol hareketleriyle bana derdini anlatmaya çalışıyordu ve parça parça daha fazla anlamaya başladım.Fakat asıl ilginç olan, o olaydan iki hafta sonra, insanlar etrafımda Çince konuşurken, söylenenlerin küçük bir kısmını anlayabiliyordum ve duyduklarımı öğrenmek için bir çaba sarf etmemiştim.
https://youtu.be/d0yGdNEWdn0
İlk Olarak Mesajı Anlarsan, Dili Farkında Olmadan Edinirsin
Aslında sadece yabancı dil konusunda değil, hemen hemen tüm öğrenme süreçlerinde “anlamak” birinci öncelik. Okuduğunu ya da dinlediğini anlamayan kişilerde zaten öğrenme adına hiçbir olumlu gelişme yaşanmaz.
Pisa Sınavı sonuçlarında da gördüğümüz üzere ülkemizde okuduğunu anlama oranı çok düşük seviyelerde. Bu yüzdendir ki yabancı dil öğrenmekte de çok zorlanıyoruz. Dil öğrenmeden 4. ve 5. prensip tek bir madde içerisinde yer alıyor. Mesajı anlaman ve dili farkında olmadan edinmek.
Duygusal Durum
Eğer üzgün, kızgın, dertli v.b duygusal durumlar içerisindeysek kesinlikle hiçbir şey öğrenemeyiz. Yine bu da sadece yabancı dil öğrenme ile kısıtlı bir tespit değil. Bu duygu halleri esnasında öğrenmeye tamamen kapalı bir konumdayız.
5 Prensibe Göre Yapmamız Gereken 7 Eylem
Çok Dinle
Sürekli dinlemelisiniz. Anlayıp anlamamanız önemli değil. Amacımız sadece o dile kulağımızın alışık olması. Ben de İngilizce öğrenme sürecimde Chris Lonsdale’in tavsiyesini bilmeden bunu fazlasıyla uyguladım. Zaten genel geçer öğütlerden bir tanesidir. Bir süre sonra kelimenin anlamının ne olduğunu bilmesem bile kelimeyi anlıyor, nasıl telafuz edildiğini biliyordum. Merak edip sözlüğe baktığımda ise hiçbir ezberleme sürecine ihtiyaç duymadan kelimeyi kavrayabiliyordum.
Önce Anlama Odaklan, Hatta Kelimelerden Önce
Konuşmanın akışı, konuşmacının beden dili, duygusal durumu bize kelimelerden çok daha fazla şey anlatır. Hatta ana dilimizde bile bu böyledir. Öyleyse anlatılmak isteneni anlamak için kelimeleri ezbere bilmemize gerek yok. Öncelikle anlamaya çalışmalıyız.
Karıştırmaya Başla
Eğer on fiil, on isim ve on sıfat biliyorsak 1000 tane farklı şey söyleyebiliriz. Dil yaratıcı bir işlemdir. Tıpkı bebeklerin dil öğrenme süreci gibi. Bebekler nasıl konuşur? “Ben. Duş. Şimdi.”
Dili öğrenme aşamasında mükemmel olmak zorunda değilsiniz. Süreçten keyif alın, eğlenin.
Bir Dile Yeni Başlıyorsan Temellere Odaklan
Türkiye’de yabancı dil kurslarında en sevmediğim yöntemlerin başında birkaç seviye tespit sınavı ile seviye belirlenmesi ve ona göre bir kurdan eğitime başlanması. Orta seviyede bir şeyleri biliyor olabilirsiniz, ancak temel gramer hatalarını elbette vardır. Bu yüzden süreç hiç olumlu işlemez.
Aslında temelde birkaç konuyu öğrendiğiniz zaman en azından konuşma konusunda bir temele sahip olursunuz. Konuşarak öğreneceğiniz için mutlaka temel bazı kelimeleri bilmelisiniz.
İlk hafta “… nasıl dersin?”, “Anlamadım tekrar eder misin?” gibi şeyleri söylemeyi öğren. Bu kalıplar yeni kelimeler öğenmende sana yardımcı olacak.
İkinci haftada “you”, “me”, “this”, “that”, “give”, “know”, “hot”, “simple” gibi basit isimler, basit sıfatlar ve basit fiiller öğrenmelisin.https://youtu.be/d0yGdNEWdn0
Üçüncü ve dördüncü haftada artık “although”, “but”, “therefore” gibi “yapıştırıcı” kelimeleri öğrenmeye başlamalısın. Bu kelimeler cümleleri birbirine bağlayarak daha karmaşık cümleler kurmanı sağlayacaktır.
Bu noktada artık konuşuyorsun.
Kendine Bir “Language Parent” Bulmalısın
Bebekler ebeveynleri ile konuşarak ana dillerini öğrenirler. Bebekler öğrendikleri kelimeler ve cümle akışları ile birlikte hatalı ya da hatasız olduğuna bakmadan ebeveynleri ile konuşurlar. Ebeveynleri cümle akışları ve kelimeler doğru olmasa bile onları anlarlar. Bu da bebeklere müthiş bir özgüven verir. Öğrenme süreci bu şekilde hızlanır.
İşte tam bir ebeveyn gibi dil arkadaşına ihtiyacınız var. Türkiye’de dil arkadaşı bulabilmek çok kolay olmayabilir. Bu konuda benim tercihim Konuşarak Öğren. Size de tavsiye ederim. Bir takım alternatifleri var. Siz de araştırabilirsiniz.
Suratı Kopyala
Ana dili İngilizce olan birinin konuşurken yaptığı surat hareketleri çok iyi örnek olacaktır. Eğer siz de konuşurken aynı surat hareketlerini yaparsanız kelimeleri ve cümle akışlarını doğru kurmamış olsanız bile karşınızdaki sizi anlayacaktır.
Direk Bağlantı
Yabancı dil öğrenen çoğu insan kelime listeleri yaparak o kelimeleri ezberlemeye çalışır. Bu son derece etkisiz bir yöntemdir. Eminim bunu kendimizden de çok iyi bir biçimde biliyoruz.
Bildiğimiz kelimeler aslında kafamızda bir resim ve duygu. İşte yeni bir kelime öğrenmek için yapmamız gereken tam olarak bu. Kelimeleri resimler ve duygular ile birleştirmek.
Ben prensip ve eylemleri özetlemeye çalıştım. Asıl ayrıntı örneklerle birlikte video içerisinde yer alıyor. Mutlaka izlemenizi tavsiye ederim. Yabancı Dil Öğrenmek 6 Ayda Mümkün mü? sorusuna tam ve tatmin edici bir yanıt alacaksınız. Herkesin öğrenme sürecinin kolay ve başarılı geçmesini dilerim.
[youtube https://www.youtube.com/watch?v=d0yGdNEWdn0&w=560&h=315]Mehmet Ortaç sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
0 Yorum