Multitasking çalışma kavramı modern iş dünyasının en bilinen kavramlarından bir tanesi. Sanırım artık bu kavramı bilmeyen yoktur. Ancak bilmeyenler için yine de açmakta fayda var. Aynı anda birden çok işi yapma, çoklu görev gibi anlamlara gelmektedir.
Aslında multitasking çalışma bir kavramdan öte bir yetenek gibi algılanmaktadır. Özellikle beyaz yakalı çalışanlarda aranan özellikler arasında yer edinmiştir. Rekabetin çok yoğun olduğu günümüz iş dünyasında multitasking çalışan ekip üyeleri her zaman daha değerli görülürler.
Aslında multitasking çalışma yeteceğine sahip olmasak bile modern dünyanın getirileri bizi böyle olmaya zorluyor. Bilgisayarınızdan bir mail yanıtlarken çalan cep telefonunuza cevap verme zorunluluğu, bir taraftan çalan masa telefonunuz ve yanıt vermek zorunda olduğunuz WhatsApp mesajlarınız derken müthiş bir multitasking çalışma sürecinin içerisine giriyorsunuz.
Multitasking Çalışma Zararlı mı?
Aslında bu şekilde iş yapış biçimi odaklanma oranımızı oldukça düşürüyor. Birden fazla işi aynı anda yapmaya çalışan bir insan yaptığı işe nasıl odaklanabilir ki? Bu odaklanma problemi ise beraberinde hataları getirebiliyor. Ayrıca multitasking çalışma biçimi beynimizin işleyişine çok ters olması nedeniyle ne yazık ki bize zarar veriyor.
Hepimiz bu çalışma yöntemine hayatımızı olumlu yönde şekillendirmesi için yöneliyoruz. Günümüzün rekabetçi iş yaşamında bu yeteneğin gelişmiş olması bizi yan masamızda oturan arkadaşımızdan bir adım öne çıkartacak sanıyoruz. Ancak kendimize çok büyük zararlar veriyoruz. Nedir peki bu zararlar?
İş Yapışımız Yavaşlıyor
Aynı anda birden fazla işle ilgilenme çabası aslında tam tersi bir etki yapıyor. Birden fazla iş yapma gayreti yukarıda bahsettiğim gibi odaklanma sorunu oluşturuyor. Bu da aslında yaptığımız işe kendimizi tam olarak veremememiz ve yavaşlamamız anlamına geliyor. Şöyle bir örnek düşünelim; x, y ve z işlerimiz var. Biz bunları yapmak için aynı anda çalışmaya başlıyoruz. Biraz o işi, biraz bu işi yapalım derken işi 3 ile 4 saat arasında bitiriyoruz. Aslında her bir iş kalemi yarım saat sürecek işlerdir. Multitasking çalışma yerine sorunu parçalara ayırarak çalışsak daha hızlı bitireceğiz. x, y ve z işlerini önem sırasına koyarak çalışmaya başlasak belki de 1,5 – 2 saat içerisinde işimizi tamamlayacak, hatta kontrol etmeye de zaman bulacağız.
Beynimiz Kötü Alışkanlıklar Kazanıyor
İnsan beyni aynı anda tek bir işe odaklanmak üzerine yaratılmıştır. Bu beynin belki de en zayıf özelliklerinden bir tanesi. Ben beyin ile ilgilenen bir bilim dalında eğitim almadım. O yüzden “belki de” kelimesini kullanıyorum. Ancak başta söylediğim; beynin aynı anda sadece tek bir işe odaklanabilmesi tezi MIT’de nörobilim üzerine çalışan Earl Miller tarafından ortaya atılmış.
Beyin ikinci bir göreve başladığı zaman ilk görevi tamamen unutuyor. Üstelik ikinci görev insanın kendisini ödüllendirmesine yönelik bir iş ise beyin dopamin salgılamaya başlıyor ve insan bu süreçten keyif alıyor. Daha sonra beyin tekrar tekrar bu süreci yaşamak istiyor.
İşte bu durumda aslında biz iyi bir şey yapmak isterken beynimize kötü bir alışkanlık kazandırıyoruz.
Hatalar, Hatalar, Hatalar
Yaptığımız işe tam olarak odaklanamadığımız için bazı noktaları gözümüzden kaçırabiliyoruz. Tekrar dönüp baktığımızda kontrol etme ihtiyacı hissetmeyebiliyoruz. Ya da normalden daha geç bir zamanda bitirdiğimiz için işi hemen teslim etmemiz gerekiyor. Bu sebeple de kontrol etme şansımız kalmıyor. Bunun sonucunda yaptığımız işlerde birçok hata oluyor.
Daha Çok Stres
Elimizdeki işler bir türlü bitmiyor. Gün içerisinde defalarca bölünüyoruz. Odağımızı kaybettiğimiz için elimizdeki hangi işin olduğunu ve o işin ne aşamasında olduğumuzu kaçırıyoruz. Bu da daha fazla stres yaşamamıza neden oluyor. Stresin getirdiği olumsuz sonuçlar ise malum.
Verimsiz Bir Çalışan Oluyorsunuz
Multitasking çalışma biçiminin nedenlerinden bir tanesi de verimli olmak. Ancak yine bu konuda da ne yazık ki tam tersi bir sonuç doğuruyor. Verimli çalışma oranınız en alt seviyelere kadar iniyor. Bu konu üzerine yapılan birden çok araştırmanın ortak sonucu multitasking çalışma biçimi sonucunda verimlilik oranının %40’a kadar düştüğü yönünde.
Multitasking Çalışma Yerine Ne Yapmalı?
Ben bu konuda ciddi takıntılı bir insanım. Özellikle sorunu parçalara ayırmak yazımda bahsettiğim gibi düzenli iş listeleri ve önem sıraları ile çalışmayı severim. Günün en verimli saatlerinde en önemli işlere odaklanır ve sırasıyla o işleri bitiririm. Multitasking çalışma kavramı benim sözlüğümde gerçekten hiç yeri olmayan bir kavram. Denediğim mutlaka oldu. Ancak o zamanlarda çok fazla hata yaptım.
Bazen ise inzivaya çekilmek iyi gelir. Bunu da mutlaka öneririm. Örneğin iş saatlerinde ofisten çıkıp, bir cafede sessiz bir köşeye kurulup; bilgisayarınızı açıp, telefonunuzu kapatarak çalışmayı deneyin. Emin olun ofiste bitiremediğiniz kadar iş bitireceksiniz. Ben çoğu zaman böyle yapıyorum. İçinden çıkamadığım işleri çözmek için birebir yöntem.
Gün içerisinde ofisten çıkıp bir cafeye gitme şansınız olmayabilir. Bu durumda mesai bitiminde ofiste kalıp iş bitirmeye çalışacağınıza akşam yemeği sonrasında keyif kahvesi eşliğinde bir cafede çalışmayı deneyin. Emin olun çok daha verimli olacaksınız. Yeter ki multitasking çalışma tuzağına düşmeyin.
Beynin İşleyişi İle İlgili Birkaç Kitap ve Video Önerisi
https://www.idefix.com/Kitap/Aptal-Beyin/Dean-Burnett/Bilim/Populer-Bilim/urunno=0000000719679
https://www.idefix.com/Kitap/Beyin-Senin-Hikayen/Bilim/Populer-Bilim/urunno=0000000693729
[youtube https://www.youtube.com/watch?v=XkbDx80c4O8&w=560&h=315] [youtube https://www.youtube.com/watch?v=jZ7RpADboXA&w=560&h=315]Mehmet Ortaç sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.