İsaac Newton Kimdir ve Bilime Neler Katmıştır?

İsaac Newton 1643 yılında doğmuş, günümüzde Fizik yasalarının matematiksel temelini atan İngiliz asıllı bir bilim insanı olarak bilimsel devrimin kilit isimlerinden biridir. Newton hareket yasalarını ve modern fiziğin temel ilkelerini geliştiren en büyük dahi olarak tanınmaktadır. Kendisi başarılarından dolayı 1705 yılında kraliçe anne tarafından Şövalye ilan edilmiştir.

1643 yılında İngiltere’de dünyaya gelen Newton zengin bir çiftçinin tek evladı olmasının avantajlarını hayatı boyunca yaşamıştır. Maddi refah bu insana bilim alanında derinlemesine araştırmalar yapmak için zaman ve imkan sağlamıştır. Newton 3 yaşında iken annesi Hannah  maddi olarak refah içinde olan başka bir adamla evlendi ve bu çocuk anneannesinin yanına verildi. Annesinin onu terk etmesi bu çocuk üzerinde derin izler bırakmıştır. Daha fazla içe kapanık ve insanlara güven duymayan bir kişilik geliştirilmesine neden olmuştur.

Newton’un üvey babası öldüğünde Newton 12 yaşındaydı. Bu olay, onu ile annesini tekrar bir araya getiren olay olmuştur. Ancak bu kez annesinin ikinci evliliğinden 3 kardeşi dünyaya gelmişti. Üvey kardeşleri ile uyum sağlama konusunda sorunlar yaşayan Newton Lincolnshire – Grantham kasabasında bir okula yazılarak eğitim hayatına başladı. Annesi ise onun Çiftçi olmasını istediği için kısa sürede onu okuldan aldı. Fakat çiftçilik bu aileye göre değildi ve annesi onu tekrar okula gönderdi.

İsaac Newton’ın Amcası ve Dehanın Parlaması

Newton’un amcası Cambridge Üniversitesi Trinity Koleji’nden mezun entelektüel bir insan olduğundan, kısa sürede Newton’un dehasının farkına varan ilk insan oldu. İçe kapanık olan ve evrende keşfedilmeyi bekleyen sırlar olduğuna sezgisiyle inanan bu dahi, gelecekte dünyanın bilim kategorisinde dünyanın kaderini değiştirecekti. Dünyaya bu bilim adamını kazandıran kişi Newton’un amcasıdır.

O sıralarda 17. yüzyılın bilimsel devrimi gerçekleşmektedir. Kopernik Kepler Galileo tarafından teorileştirilen, güneşin evrenin merkezinde olduğu görüşü bilim çevrelerinde kabul görmüştü. Yine o sıralarda Cambridge Üniversitesinde Doğa, nitel terimlerle jeosantrik bir bakış açısı ile incelenmeye devam ediyordu. Bu nedenle Newton, pek de ilerleyemeyen kalıplaşmış ve yeterli olmayan bu eğitimi almak zorundaydı. Doğanın nicel gözlemi böyle bir dehanın gözünden yapılmalıydı.

Bu dahi geleneksel eğitimle yetinmeyerek, zamane filozofların eserlerini büyük bir açlıkla okumaya devam ediyordu. Üniversiteyi Ortalama bir notla bitiren Newton, araştırmalarını derinleştirmenin yollarını arıyordu. Kendisi 27 yaşına geldiğinde Nicolas Mercator isimli bir matematikçinin, sonsuz diziler” konulu kitabını inceledi. Kitabı okuduktan sonra, kendisi de Analiz isimli bir deneme yazdı ancak kendi ismini değil arkadaşı Barrow’un ismini kullandı. Sonra da ünlü matematikçi John Collins ile yazdıklarını ve düşüncelerini paylaştı.

İşte bu çalışma, ona Cambridge üniversitesinde profesörlüğün kapılarını açtı. Bu noktadan sonra deha parlamaya başladı. Newton, beyaz ışığın tüm renklerin anası olduğunu teorileştiren ilk bilim adamıdır. Onun Principia isimli eseri, enerji konusu hariç, tüm fizik kanunlarının matematik diline çevrilmesine temel oldu.

Bu gün mühendislik fakültelerinde temel ders olarak verilen temel kalkülüs teorilerine bizzat kendisi imza attı. Hareket yasaları ve yerçekimi kanunu yine Newton sayesinde tanındı ve fizik alanında makinelerin, uzay araçlarının tasarım temeli güçlendirildi. Newton ışık üzerinde çalışmalar yaparak, ışığın kırılması, yansıması ve renkleri üzerinde derinlemesine açıklık getirdi. Newton’un yerçekimi kanununu keşfetmesi, bir elmanın ağaçtan dik olarak düşüşü ile başladı.

Newton’un Prinsipia isimli eseri, dinamik ve statik derslerinin, akışkanlar mekaniği ve hatta ısı transferi derslerinin temelini oluşturuyor. Newton’un birinci kanunu; hareketsiz bir cismin, kendisine bir kuvvet uygulanmazsa, sonsuza kadar hareketsiz kalacağını söyler. İkinci kanun, kuvvetin, kütle ile ivmenin çarpımına eşit olduğunu (F=m.a) söyler. Üçüncü kanun; Her eylem için eşit ve zıt bir tepki olduğunu söyler. Buna göre bir duvara yumruk attığınızda, yumruğu attığınız kuvvetin miktarınca, duvardan da aynı kuvvette tepki ile karşı karşıya kalırsınız. Onun evrensel çekim yasasına göre, nesneler, birbirinin kütleleri çarpımı ile doğru, aralarındaki uzaklığın karesi ile ters orantılı olarak birbirini çekerler. Bu yasa, evrendeki eliptik gezegen yörüngelerini, uzaydaki gezegenlerin birbirine göre durumlarını daha iyi anlamamıza ve açıklamamıza yardımcı oldu.

Isaac Newton Bu Gün Yaşasaydı

Newton’un 17. Yüzyılda yaşamış olması, o zaman için hantal olan bilimi ayaklandırmasına yetti ancak, bu deha, zamanımızda yaşasaydı, bu gün geçilemeyen ışık hızını aşmamıza, yeni gezegenleri keşfetmemize yardımcı olabilecekti. Fakat yine de onun bilime kattığı vizyonlar hala bu günün bilimine dahi ışık tutmaya devam ediyor. Makineler, onun prensipleri ile icat ediliyor. Gemiler uçaklar ve hatta uzay araçları, Newton’un yasaları ile inşa edilmeden asla güvenli olmayacaklar.


Zaman zaman dijital pazarlama konusunda bir dijital pazarlama uzmanı olarak vereceğim bilgileri takip etmek için mehmetortac.com adresini ve Twitter hesabımı takip etmeyi unutmayın!

Click to rate this post!
[Total: 0 Average: 0]

Bir Cevap Yazın

Mehmet Ortaç sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et