Google ve Yandex Trafik Yoğunluğunu Nasıl Biliyor konusunda çeşitli tezler ortaya atılıyor. Halk arasında şehir efsanesine dönüşen bu söylentiler ne kadar doğru? Bir gerçek var ki Google ve Yandex nerede olursak olalım trafiği %100’e yakın bir doğruluk ile bilebiliyor.
İstanbul’da bazı yolların kenarlarında bir takım sensörler var. Ancak bu sensörlerin kurulumu maliyetli olduğu için ne yazık ki çok yaygın değil. Ayrıca bu sensörleri sadece belediyeler kullanıyor. Buna İBB Trafik Haritası örnek gösterilebilir. Belediye için bu sensörler ayrıca bir kazanç kapısı. Çünkü talep eden kurumlara belli bir ücret karşılığında bu verileri satabiliyor.
Fakat bu sensörlerin yaygın olmaması genel bir bilgi sahibi olmamızı engelliyor. Bu durumda en yaygın kaynak yine Google ve Yandex haritaları oluyor. Neredeyse ara sokaklara varıncaya kadar doğru bir bilgiyle yolculuk edilebiliyor.
Google Trafik Yoğunluğunu Nasıl Biliyor?
Google trafik bilgisini edinmek için Android işletim sistemi kullanan cihazları aracı olarak kullanıyor. Aslında veriyi Google’a sağlayan yine bizler oluyoruz. Android cihazlarda konum bilgisi paylaşmaya izin veren kullanıcıların konum bilgilerinden trafik durumu algılanabiliyor. Henüz bu işlemi iPhone telefonlarla yapamadığının da altını çizmek gerekli.
Anlık olarak mevcut alana düşen insan yoğunluğu ve bu insanların hareket hızı aslında temel veriyi oluşturuyor. Bu bilgileri anlık aldığı için sonuçlara çok çabuk yansıtabiliyor. Bu da bize harita üzerinde yoğunluk bilgisi olarak geri dönüyor.
Yandex Trafik Yoğunluğunu Nasıl Biliyor?
Yandex, en güncel uydu resimleri, adres bilgileri ve GPS takiplerine göre, araçların coğrafik koordinatlarını belirliyor. Yine aslında veriyi Yandex’e bizler sağlıyoruz. Uygulamayı kurarken verdiğimiz “Trafik Verilerini Yandex ile Paylaş” izni ile bu veriler Yandex’e akıyor. Tabi burada hassas bir durum söz konusu. Eğer biz aracımızla yol kenarında durmuşsak ve diğer kullanıcıların araçları akıyorsa bizim bilgimizi hariç tutuyor ve güncel veriyi diğer araçların hareketlerinden sağlıyor.
Her iki veri sağlayıcısı ile konumumuzu paylaşmak aslında bize fayda olarak geri dönüyor. Eğer daha fazla kişi konum bilgisi paylaşırsa trafik yoğunluk bilgileri daha sağlıklı oluyor.
Bir diğer hassas konu ise bu haritalarda yönlendirmelerin çok sık değişmesi. Birçok kullanıcı bunu Google ve Yandex haritaların hatası olarak algılıyor. Ancak durum hiç öyle değil. Bu haritalar anlık trafik bilgisini çok hızlı bir biçimde elde edip bizlerle paylaşabildiği için değişen trafik durumlarına göre bizim izlememiz gereken güzergah bilgisini güncelliyor.
Belediyenin uygulamasına göre Google ve Yandex haritalarının daha sağlıklı olmasının temel nedeni de hiçbir biçimde manipülasyon olmaması. Resmi olarak açıklanmamış olsa da belediye uygulaması o sırada boş olmasını istediği güzergahlara göre trafik bilgisini manipüle edebiliyor. Örneğin devlet büyüklerinin geçeceği güzergahlar belediye uygulamasında bilinçli olarak yoğun gösterilebiliyor.
Google Arabama Bindiğimi Nasıl Anlıyor?
Bu da bonus bir bilgi. iPhone telefon kullananlar buna çok defa şahit olmuşlardır. Google arabamıza bindiğimizi algılayarak bizim için evimize ya da işimize olan süreyi hesaplayıp paylaşıyor. Peki Google arabamıza bindiğimizi nasıl anlıyor?
Tabi ki bluetooth teknolojisi ile. Çoğu araç içerisinde artık bluetooth bağlantı özelliği mevcut. Telefonumuz ile aracımız bluetooth aracılığıyla bağlanırsa Google arabamıza bindiğimizi algılıyor. Saat bilgisine göre de nereye gideceğimizi tahmin ederek bizimle bilgi paylaşıyor.
Bakalım konum bilgisi ile gelen bu nimetler daha ne kadar gelişecek.
Zaman zaman dijital pazarlama konusunda bir dijital pazarlama uzmanı olarak vereceğim bilgileri takip etmek için mehmetortac.com adresini ve Twitter hesabımı takip etmeyi unutmayın!
Mehmet Ortaç sitesinden daha fazla şey keşfedin
Subscribe to get the latest posts sent to your email.
0 Yorum