Kabına Sığamayanlar vs. Kabını Yeterli Bulanlar

Kabına sığamayanlar vs. kabını yeterli bulanlar yazısını aslında uzun zamandır düşünüyor ve insanları bu manada inceliyordum. Uzun zaman diliminde insanlar üzerinde yapmış olduğum gözlemleri içerecek öznel değerlendirmelerdir. Türkiye’de birçok alanda değerlendirmelerimin isabetli ve yerinde olduğunu teyit etme şansı elde ettim. Ancak Türkiye için bana göre kesinlikle geçerli!

2 Tip İnsan

Türkiye’de 2 tip insan var. Aslında insan tipleri 2 tip ile sınırlandırılamaz ancak anlatacağım konu doğrultusunda 2 tip insan olduğunu söyleyebilirim. Yazının devamını okumadan önce şunu bilmenizi isterim ki 2 insan tipine de son derece saygı duyuyorum. Biri diğerinden daha değerlidir diye bir öngörüm yok. Lakin saygı duymadığım kısımlara yazının ilerleyen bölümlerinde mutlaka geleceğim.

Kabını Yeterli Bulanlar

Kabını yeterli bulanlar tipindeki insanları ben genellikle garanticiler olarak kodlarım. Bu insanların temel amaçları sırayla şöyledir; İyi bir eğitim almak, iyi bir iş bulmak, iyi bir eş bulmak, bir ev sahibi olmak, bir araba sahibi olmak, çocuk yapmak ve emeklilikte rahat yaşamak için yapılabildiği kadar yatırım yapmak.

Bu insanlar yukarıda saydığım hedeflerin büyük bir bölümünü hayata geçirdikten sonra kişisel ve entelektüel gelişim anlamında dururlar. Büyük bir kısmı kitap okumayı bırakır ya da minimum seviyeye indirir. Sosyal gelişim için çaba harcamaz. İnsan tanıma ve insanlardan öğrenme konusunda hevesli değildir.

İşimi iyi yapayım, hafta sonlarını ailemle ve arkadaşlarımla iyi geçireyim. Yazın güzel bir tatil yapayım. Arada yurtdışına çıkayım. Kaliteli yiyecekler yiyeyim, içecekler içeyim. Günün birinde emekli olayım ve köşeme çekileyim düşüncesindedirler.

Toplumsal Gelişime Katkıları Yoktur!

Bu insan tipine ne kadar saygı duysak da toplumsal gelişime katkıları ne yazık ki hiç yoktur. Ülke yönetimine katkılarının sadece oy vererek olacağını düşünürler. Oy verilen akşam eğer destekledikleri parti kazanmamışsa o partinin yöneticilerini eleştirirler ancak birkaç gün sonra bu düşünce de kaybolur. Sivil toplumun demokrasiye katkısı ve ne kadar elzem olduğundan bir haberdirler.

Ülkemizde bu insan tipi ağırlıklı olduğu için de ne yazık ki siyaset üzerine baskı unsuru oluşturabilecek kamuoyu çok etkili değildir!

Kabına Sığamayanlar

Bu tipteki insanların aslında kabını yeterli bulan insanlarla kaygıları ortaktır. Tabi ki her insan gibi bu tipteki insanlar da iyi bir eğitim almak, iyi bir iş bulmak, iyi bir eş bulmak, bir ev sahibi olmak, bir araba sahibi olmak, çocuk yapmak ve emeklilikte rahat yaşamak için yapılabildiği kadar yatırım yapmak gibi kaygılar yaşarlar. Bu son derece insani bir durumdur.

Ancak bu tipteki insanların bir artısı daha vardır. Bu konularda düşünürken Maslow’a başvurmadan ve onun ihtiyaçlar hiyerarşisi üçgenini incelemeden edemeyiz. Benim için neredeyse başucu görseli niteliğindedir.

kabına sığamayanlar
Kabına sığamayanlar…

İnsan bu hiyerarşinin alt bölümlerini sağladıktan sonra “Kendini Gerçekleştirme” olarak tanımlanan aşamaya gelir. Burada ise hep kendinden bir üst sınıfa öykünme ve oraya ulaşma çabası başlar. Entelektüel gelişim hayatın her aşamasında vardır ama bu aşamada hızlanır. Çünkü yukarıda bahsini ettiğim bir üst sınıfa öykünme aslında maddi bir öykünme değildir. Sosyal bir sınıf öykünmesidir.

O sebeple sürekli bir arayış içerisindedirler. Farklı kategorilerde kitaplar okurlar, farklı sivil toplum kuruluşlarında faaliyet göstermeye çalışırlar, bazıları siyasi meselelere el atar ve kamuoyu oluşturma sürecine katkıda bulunur. Ancak sürekli bir ilerleme vardır.

İki Tipin Birbirine Saygı Duymaması

İlk satırlarımda da belirttiğim gibi, iki grup da son derece saygı duyulacak insanlar tipleridir. Ancak birinci grubun ikincisine, ikinci grubun ise birincisine saygı göstermemesi ne yazık ki kabul edilemez. Bu durumda iki tip arasında ciddi gerilimler yaşanır. Bu gerilimlerin boyutları kabını yeterli bulan tipin yaşadığı hayattan keyif almaması, kabına sığamayan tipin ise yaptığı işlerin dışarıdan onlara bakan insanların “boş işler” olarak tanımlandığı algısına neden olacaktır.

Menfaat İçin Diğer Tipe Sızma Çabası

Bir de saygı duyulmayacak ikinci davranış şekli herhangi bir menfaat uğruna kabını yeterli bulan tipteki bir kişinin kabına sığamayan tipteki insanların arasına karışma çabasıdır. Emeklilikte rahat yaşam için yapılacak yatırımlara kaynak sağlamak amacıyla herhangi bir sivil toplum kuruluşu ya da siyasi partiye yakınlaşıp; burada hiçbir katkı sağlamadan sadece menfaatinin peşinde koşmayı buna örnek gösterebiliriz.

Her iki tipe de son derece saygı duymalı ancak birbirinin ayağına basmamalıyız. Unutmayalım ki sizin için önemsiz ve hatta boş iş gibi görünen şey bir başkasının yaşam amacı, enerjisi olabilir. O amaca ve enerjiye yapmış olduğunuz saygısızlık kişinin hayat enerjisinin sönmesine bile yol açabilir. Ona ne kadar yakın olduğunuz ve sözlerinizin kendisinde ne kadar etki ettiği bunun derecesini belirleyecektir.


Yazıya bir ek yapmak isterim; ben kendimi kabına sığamayanlar kategorisine sokmayı seviyorum. Belki gerçekten kabına sığamayanlar arasında olmayabilirim, ancak bunun için çok çabaladığımı itiraf etmeliyim. Kabına sığamayanlar kulübü üyesi gibi kabını yeterli bulanlar ile mücadele halindeyim. Eğer bunu başarıyla tamamlarsam kabına sığamayanlar arasında yerimi sağlamlaştıracağım 🙂

Kabına sığamayanlar için hayat bir mücadele alanı. Tüm kabına sığamayanlara başarı dilemekten başka çaremiz yok!


Zaman zaman dijital pazarlama konusunda bir dijital pazarlama uzmanı olarak vereceğim bilgileri takip etmek için mehmetortac.com adresini ve Twitter hesabımı takip etmeyi unutmayın!

Click to rate this post!
[Total: 3 Average: 5]

Bir Cevap Yazın

Mehmet Ortaç sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et