İyi İnsan Olmak ve Öyle Kalmak Zor!

İyi insan olmak ve öyle kalabilmek günümüz iş dünyasında zor. Hatta konuyu özelleştirmeden günümüz dünyasında zor diye söyleyebiliriz.

İzmir’de İyi İnsan Olmak!

Ben İzmir’de doğdum ve büyüdüm. Üniversite dâhil tüm okullarımı bu şehirde okudum. Üniversite sonrasında İstanbul’a yerleştim ve çalışmaya başladım. İlk zamanlar yaşadığım kültür şokunu kelimelerle anlatmam çok kolay değil sanırım. İzmir’de genellikle karma bir toplum yapısı söz konusu. Yani bırakın aynı semt ve sokağı, aynı apartman içerisinde bile her gelir ve kültür seviyesinden insan bir arada yaşıyor. Haliyle sizinle aynı sınıftan olmayan insanlarla komşuluk yapmak, ilişki kurmak ve yardımlaşmak hayatın normal akışı içerisinde çok sıradan bir şey.

İstanbul’da İyi İnsan Olmak!

Fakat İstanbul’da durum hiç böyle değil. Adeta semtler gelir ve kültür farklılıklarına göre paylaşılmış. Özellikle kendinizden farklı bir sınıfın yaşamının içerisine girmek istemezseniz girmeyebilirsiniz. Bundan dilediğiniz kadar kaçınabilirsiniz.

Hal böyle olunca toplumda yaşayan insanlar arasında empati duygusu oldukça zayıf. Birbirini anlama, birbirinin yaşamına temas etme noktaları tamamen kapalı. Bu da büyük problemlerin ortaya çıkmasına neden oluyor.

İyi İnsan Olmak Aileden Gelir!

“İyi insan olmak” her ailenin özellikle vurguladığı bir konudur. Ben “kötü insan ol” öğüdü veren herhangi bir aile olduğunu düşünmüyorum. Ancak konu burada “iyi insan olmak” tanımında tıkanıyor. İyi insan kimdir? İyi insanı nasıl tanımlayabiliriz? Cami yaptıran mı iyi insandır yoksa sokaktaki bir bitkiyi ya da hayvanı bile önemseyen insan mıdır iyi?

Kendi sınıfından olmayan biri ile samimi olup dostluk geliştirebilen mi iyidir yoksa kendi sınıfından olmayan kişiyle yakınlık kurmasa da o kişiye karşı kötülüğü dokunmayan mıdır iyi?

iyi insan olmak

Benim bu yazıyı yazmamdaki amaç aslında tam olarak şu son kurduğum cümle. İzmir’de iş hayatında ya da sosyal hayatta görmediğim bir problemi İstanbul’da çok yaşadım. Aynı departmanda çalıştığım ancak eğitim seviyesi olarak benden düşük bir insan ya da aynı şirket içerisinde mutfaktan sorumlu bir insanı örnek alabiliriz. Ben tipik bir İzmirli bakış açısı ile bu insanların tümüyle yakınlık kurdum. İzmir’de bunu yaptığınız zaman karşı taraftan da iyi niyetli bir yaklaşım görürsünüz ve güzel bir dostluk oluşur. Birbirinize zarar vermezsiniz.

Ancak İstanbul’da, özellikle iş hayatında gördüğüm en önemli problem burada başlıyor. Siz sınıf olarak sizden farklı biriyle yakın ilişki kurduğunuzda bu kişi sizin potansiyelini farkında olmayan, konumunu koruyamayan biri olarak görüyor ve sizden üstünmüş gibi davranmak için elinden geleni yapıyor. Bir süre sonra bir bakıyorsunuz ki siz o kişinin ezmeye çalıştığı bir insan konumuna gelmişsiniz. Hatta size karşı dilediği gibi sınırsızca davranabiliyor.

Mesafenizi İyi Ayarlayın!

Tam olarak anlamak istediğim aslında farklı sınıflardan insanlarla araya mesafe koymanın o kadar kötü bir şey olmadığı! Size karşınızdaki insana karşı ezici olun, kendinizi üstün görün, onu mutlaka kırın gibi şeyler söylemiyorum. Tam tersine her zamanki tevazuunuzu korumaya devam edin. Ancak aradaki mesafeyi de iyi ayarlayın. Saygıyı oluşturmak için bu saygının oluşacağı mesafeyi koruyun. Unutmayın, siz mesafe korudukça insanlar size karşı düşmanca gözlerle bakmazlar! Sizin ne kadar saygın ve iyi bir insan olduğunuzu konuşurlar. Bu da size her zaman artı puan kazandırır.

Hem mesafe koruyup hem de karşınızdaki insanı ezmeye kalkarsanız bu sizin iyi bir insan olduğunuz anlamına gelmez. Tam tersi kötü bir insansınızdır ve karışınızdaki insanı sınıfına göre ayırıyorsunuzdur. Bu da o kişinin psikolojisinde bir intikam duygusunu körükler. Bunun sonucu toplumsal anlamda sıkıntılı sonuçlar doğar. Bunu kesinlikle söylemiyorum. Sakın böyle bir yola mahal vermeyin.

Bu konuda farklı görüşleriniz olabilir. Belki farklı görüşleriniz ile beni kolayca ikna edebilirsiniz. Bu konudaki görüşlerinizi lütfen yorum bölümünden benimle de paylaşın. Birlikte iyi insan olmak konusunda tanımlamalarımızı yapalım. Belki yazının tamamında yanılıyorum. Belki benim anlattığım tarza bir iyi insan olmak tanımı doğru değil. Konuya farklı bakış açıları kazandırmakta fayda vardır. En doğrusunu hep birlikte bulalım.


Zaman zaman dijital pazarlama konusunda bir dijital pazarlama uzmanı olarak vereceğim bilgileri takip etmek için mehmetortac.com adresini ve Twitter hesabımı takip etmeyi unutmayın!

Click to rate this post!
[Total: 0 Average: 0]

“İyi İnsan Olmak ve Öyle Kalmak Zor!” üzerine bir yorum

  1. Aslında bu mesele İzmir veya İstanbul meselesi değil; bu mesele günümüzde iletişim kuramama, bu işi becerememe meselesi. Eski hoşgörülü insanlar güzel atlara binip gittiler artık. Herkes bir menfaat peşinde; siz alttan aldıkça sizi ezmeye çalışıyor. Siz hâlâ daha ikili ilişkiyi iyi tutmaya çalışsanız dahi onu iyi algılayamıyor. Başkalarına karşı naif davranmak kötü bir şeymiş gibi algılanmaya başlandı ve bunu başarısızlık olarak görenler var. Çok değiştik çok.

    Bu arada bu yorumu memleketinizden yazıyorum. 🙂 Güzel şehir bu İzmir…

    Yanıtla
  2. Kültür şokunu ben de yaşıyorum.Ben Ankara’da büyüdüm ve tüm ailem burada fakat erkek arkadaşım İskenderun’lu.İlişkileri daha girift,bireycilik az.Açıkçası bu durum beni zorluyor ama umarım orta bir yol bulabiliriz.
    İstanbul’da yaşayacak olsam da çok ürkerdim Başkentte yaşayan biri olsam da.Bambaşka dinamikler çalışıyor orada…
    Size de kolaylıklar diliyorum…

    Yanıtla

Bir Cevap Yazın

Mehmet Ortaç sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et